7 Şubat 2009 Cumartesi

Dinlence #1

Uyandım. Kimbilir ne rüyalar görüyordum. Soğuktu yatağın dışı. Biraz daha kalmak istedim, biraz daha zaman geçirdim yatakta. Son günlerde gördüğüm rüyaları düşündüm, daha doğrusu aklımda kalanları.


Geçen gün bir arkadaşımın yanına gitmiştim. O gün bir sürü insanı dolaşıyordum aslında, çok sevdiğim bir arkadaşım, ilginçtir, sevginizi paylaştıkça siz büyüyorsunuz. Bana o gece çok ilginç birşey öğretti kendisi. Burnumdan ya da ağzımdan nefes almıyordum, beni durdurdu ve öğretti. Nasıl yapmıştı bunu bilmiyorum, kendisine de sormadım daha gerçi ama soracağım.


Nefes aldığımı biliyordum ama ne burnumdan ne de ağzımdan birşey geçmiyordu. Garip ve güzel bir duyguydu, sonuçta öncelikle birşey öğreniyordum, hem de çok sevdiğim birinden, ve onun yanında gibiydim, o benim gerçekte yanımda değilken. Diyebilirsiniz ki, "vay be ne yaratıcı çocuk hayaline kapılıp neler düşünmüş" Kusura bakmayın ama sizinde öğrenmeniz gereken birşey var. Gerçek yaratıcı beyniniz değildir, kalbinizdir.


Saatlerce düşünseniz, birşey yaratamayabilirsiniz. Hiç mi yaşamadınız, saatlerce o kağıda bakıp, üzerinde yazan ve "basit" diyebildiğiniz problemleri çözemediniz.


Peki bir de şöyle bakalım. Umuyorum ki aşık oldunuz ya da olacaksınız. Arkadaşlarınız size, aşkın kör ettiğini hatırlattılar. Kör mü olursunuz? Gözleriniz sapasağlam görüyordur öyle değil mi? Gördüklerinize insanların şaşırması çok normaldir. Çünkü onlar aşık değildir ve göremiyorlardır. Siz, ne kadar güzel görüyorsunuz etrafı. Sevgilinizin kötü yanları olmasının ne önemi vardır. Sizin sevginiz hepsinin üzerine geçiyordur.


Bu yaratıcılık insanoğlunu korkutmaktadır. Ne zaman ne yapacağı belli olmaz bu yaratıcılığın. Ama birşey açıktır ki, dünyada, size cenneti sağlayabilir. Herşeyi, durduğu yerde kabul edebilen ve sevebilen insan, neler yaratabiliyor bilin isterim, çünkü herkes bilirse, yaşadığımız yerlerin ne kadar güzelleşeceğini göreceğiz.


Aklınız bunu fotoğraflayabilir, fakat onu canlandıracak kalbiniz olacaktır, cesaretiniz varsa deneyin, ve bu defa arkadaşlarınıza kulak asmayın. Sadece "kendinizi" dinleyin. Mutlu ve sağlıklı günler dileğiyle.

Tolgay.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder