Evden çıkarken gideceğim güzergah konusunda kararsızdım. Kimsenin nereye gideceğimi bilmesini istemiyordum. En azından o an benim için öyle olmalıydı. Yalnız ve sakin.
Seçtiğim yol konusunda tereddütlerim vardı, ama bunlar tamamen benim utangaç yönümden kaynaklanıyor olmalıydı. Kimseciklere görünmeden yürüdüm
Bugün batıya doğru gidiyordum. Keçi ağılları ve tarlalar bana eşlik etti. Bir de hastalanmış çam ağaçları. Onlarla konuşuyordum, onlar da bana yolu tarif ediyorlardı.
Tepeye vardım ve rüzgara bıraktım kendimi. Yalan söylemeyeceğim, bazen doğa beni korkutabiliyor. Yüksekteyim ve aşağıda güzel bir koy var, sanki rüzgar beni aşağıya itecekmiş gibi bekliyor. Paranoyak olduğum bir gerçek
Etrafı biraz dolaştıktan sonra bir süre oturdum orada. Dalgaları izledim rüzgara eşlik eden. Sanki müzik dinliyordum bir salonda, rüzgar, şefiydi bu orkestranın, dalgalar ise bir davul, bir keman, bir gitar oluyorlardı.
Herşey, o kadar titizlikle hazırlanmıştı ki, benim herhangi bir şey yapmama gerek yoktu. Oturup sadece etrafıma bakıyordum. "O an" daydım ve şair, kendi diliyle bana eserini okuyordu. Bazen denizleri anlatıyordu bana, bazense ormanları.
Bana bu güzelliği yaşattığı için kendisine teşekkür edip ayağa kalktım ve tepeden aşağı doğru inmeye başladım. Yemyeşil orman beni içine çekiyordu, belli ki anlatmak istediği şeyler vardı. Ben dinledim o anlattı, ben anlattım o dinledi.
Aşağıya vardığımda rüzgar şiddetini arttırmıştı. Hava, düne göre daha sıcaktı, ama rüzgar insanın içine işliyordu. Geri dönerken, rüzgar, bu sefer farklı bir orkestrayla çıktı karşıma.
Yolboyunca dizilmiş ağaçlardan çıkan sesi duymamak imkansızdı. Ama nasıl oluyordu bu, sanki bir akarsu gibiydi bu ses, ama su eksikti. Ağaçların yanına gittim ve dinlenmeye başladım. Uzun zamandır bu kadar güzel sesler duyduğumu hatırlamıyorum. Yaslandığım ağaç, gövdesiyle birlikte sallanıyordu. Rüzgar müziğe şekil verirken, ağaçlarda bu güzel oyuna ayak uyduruyorlardı. Hepsi hallerinden memnundu.
Daha sonra sahile uğradım. Uzandım, ve izlemeye başladım. Bir iki tane kuş balık görecek olmalılar ki suyun üstünde uçmaya başladı. Hava da zor duruyorlardı, bir tanesi aniden suya dalıverdi. İzlemek... , bendeki değeri büyüktür hep.
Bir gün de böyle geçti, doğa, güneş, ben, ... Hastalıklarımdan arınma ümidiyle geldim buraya. Umarım arınmış olarak döneceğim. Sevgiyle kalın.
Tolgay.