23 Kasım 2014 Pazar

Shaolin Monkundan sonsuza kadar genç kalmak için yapmanız gereken 10 şey

Bu yaz http://www.bodymindsoulspirit.com/ dan alıntıdır. Sitenin kendisini de ziyaret ederseniz emeklerine yardımcı olursunuz.

1) Fazla düşünmeyin. Düşünmek enerjinizi harcar. Çok düşünmek sizi yaşlı gösterebilir.

2) Çok fazla konuşmayın. Çoğu insan ya konuşur ya yapar. Siz yapan olmayı seçin.

3) Çalıştığınız zaman, 40 dakika çalışıp 10 dakika mola verin. Aynı yeri sürekli odaklı olmak gözlerinize ve iç organlarınıza zarar verir, ve dinginliğinizi bozar.

4) Mutluyken mutluluğunuzu kontrol edin. Kontrol dışındaki hareketleriniz ciğerlerinizdeki enerji değişimleri nedeniyle size zarar verebilir.

5) Çok fazla kaygılı ve sinirli olmamalısınız. Çünkü bunlar karaciğeriniz ve bağırsaklarınıza zarar verir.

6) Yemek yediğiniz zaman, hep biraz aç kalacak şekilde sofradan kalkın, tamamen doymuş bir hal dalağınıza zarar verir.

7) Birşey yaparken acele etmeyin. Zamanla zaten hızlanacağınızı unutmayın.

8) Her zaman fiziksel hareketlerde bulunursanız ve Qiqong (nefes tekniğidir ) uygulamayı es geçerseniz vücudunuzun dengesi bozulacaktır ve sabırsız olacaksınız. Yin enerjisini kaybedeceksiniz. 

9) Hiç bir zaman fiziksel hareketlerde bulunmazsanız ve sadece meditasyon ya da Qiqong egzersizleri yaparsanız bu seferde vücudunuz Yang ını kaybedecektir. Kendinizi Dengeleyin.

10) Shaolin Kung Fu size herşeyi sunar. Tüm çalışmanın amacı Yin ve Yang dengesini sağlamaktır. Saatlerce çalışmak önemli değildir. Sadece vücudunuzun buna "ne kadar ihtiyacı" olduğu kısmı önemlidir.

4 Ekim 2014 Cumartesi

Pentagramın gerçek yüzü

Merhabalar,

Halk arasında, özellikle 7 - 8 yıl önce yaşanmış olaylardan sonra, "Pentagram" kelimesi ve şeklinin şeytan işi olduğuna inanıldı. Zannedersem, aramızda hala bu şekli şeytana adanmış bir şekil olduğunu düşünenlerimiz vardır, o yüzden böyle bir yazı yazmak istedim.

Pentagram, aslen Pagan inanışlarından gelmektedir. Size şimdi çok basit bir örnekle pentagramın nasıl kullanıldığını göstereceğim.

5 Temel duygumuz:

Nefret - Mutluluk - Aşk - Üzüntü - Korku.

Her birinin insan üzerinde oluşturduğu mod farklı. Pentagramın bize öğrettiği, Nefretin mutluluğu, mutluluğun aşkı, aşkın üzüntüyü, üzüntünün korkuyu ve korkunun nefreti getirdiğidir.

Beraber çok mutlu olduğunuz insana aşık olmanız elinizde değildir. Kimi zaman yoğun duygularla yaşadığınız cinsel tecrübenizden sonra ağlayabilirsiniz. Sınıfta kalma korkusunu yaşayarak okulunuzdan nefret etmeye başlayabilirsiniz. Ve daha bir sürü örnek.

Şimdi size ufak bir hile göstermek istiyorum. Resimde gördüğünüz kahverengi çizgiler normal duygu döngüsü iken, aralarında kırmızı çizgilerde mevcut. Pentagramın bize ikinci öğrettiği şey de, duygularınızı atlayabilirsiniz.

Küçük çocuk hallerinizi hatırlayın, ilkokul ortaokul yıllarını, sürekli biri birini kızdırarak kendine aşık etme yöntemleri uygulardık öyle değil mi? Aşırı derecede mutlu olan ve 10 dakika içinde salya sümük ağlayan arkadaşlarınızı hatırlayın. Sıçtık abi, boku yedik, bu sınav beni bitirecek diye 1 hafta boyunca korkan, sınavdan sonra da bir anda rahatlayan zamanlarınızı hatırlayın.

İşte bunların hepsi pentagramın içinde.

İyi Bayramlar Herkese!

22 Eylül 2014 Pazartesi

Merkabah Verse 1

"Ezekiel'in ilk vizyonu" ve "Eski Yahudi Vizyonu" bu konuya gönderim yapar.
Copy of Matthäus Merian's engraving of Ezekiel's vision (1670).



Merkabah Mistisizmi ( Chariot Mistisizmi) eski yahudi mistisizminin bir okulu sayılırdı. İsa'dan önce 100 ve İsa'dan sonra 1000 yıllarında, "Ezekiel'in Kitabı"nda ilk bölümde, ya da "Hekhalot" ( Saraylar ) Edebiyatında, cennete benzer saraylar ya da tanrının tahtı olarak anlatılır. Asıl Külliyatı Israil'de İsa'dan sonra 200 - 700 arasında yazılmış, fakat daha sonra Chariot Geleneklerinde ve Chassidei Ashkenaz ? da orta çağ devrinde kendisine atıfta bulunulmuştur.
Merkabah sıfatının anlamı "beraberinde gezilebilen, araba" dır ve İbranicedeki r-k-b ünsüzlerinin beraber kullanımında oluşan " sürmek (at arabası ) " ten türetilmiştir. "Chariot" kelimesi, Yahudi İncilinde 44 kere kullanılmış, çoğunlukla dünya üzerindeki at arabalarından bahsetmiştir, fakat Merkabah konsepti Ezekiel'in Vizyonu(1:4-26) 'nda bahsi geçse dahi, kelime anlamı açıkça belirtilmemiştir.
Ezekiel'in surelerinde ve çevrimlerinde, vizyonunda resmettiği görüntünün "İki tekerlekli bir araba" nın birden fazla cennetvari varlıkla sürüldüğü görülmüştür. Bu cennetvari varlıklar insana benzemektedir. 4 adet oldukları bilinir. "Canlı varlıklar" ( İbranice: חיות hayyot or khayyot ) olarak adlandırılırlar. Her birinde 4 adet yüz bulunur ( 4 farklı yöne hareket edebileceklerini temsil eder - Kuzey Güney Doğu Batı ). Yüzler, insan, aslan, öküz ( Ezekiel 10:14 te Cherub olarak değiştirilmiştir - Cherub : Melek, Melek yüzlü çocuk ) ve Kartal'ı temsil eder. 4 adet Melek ve 4'er tane yüzleri olduğu için, 16 tane yüz vardır. Her "Hayyot" meleğinin 4 tane kanadı vardır. Bu kanatlardan iki tanesi "araba"nın uzunluğunu temsil eder ve diğer meleklerin kanatlarıyla birleşen bir yapıda olduğu için arabaya bir "kutu" havası verir. Diğer ikisi ise meleklerin vucütlarını sarar. Altlarında, vücutlarına bağlı olmayan başka "Hayyot"lar vardır ve bunlar ayakları sembolize eder ve tekerlek görevi yaparlar. Bu "tekerlek melekleri", "teker içinde teker" olarak anlatılan "Ophanim" אופנים (çember, yol, teker)' lerdir. Bu melekler, tüm arabanın tam bir parçası olmasada, çevresinde ona yardımcı şekilde çalışır. İnsan yüzüne sahip olan melek, doğu tarafında bulunur ve arabayı kullanan "insana benzer varlık" a doğru bakar. "İnsana benzer varlık"ın tahtı da safirden yapılmıştır.
Hristiyan İncili, daha sonraları Merkabah içinde ismi "Seraphim" olan ( Yanan - Yanmış - Alev içinde ) meleklerden bahseder. Bu melekler sürekli olarak yukarı ve aşağı doğru hareket ederler ve an an flaşlar halinde ateşler saçarlar. "Seraphim" melekleri arabaya gücü veren varlıklardır. Hiyerarşik yapıda, "Seraphim" buradaki meleklerden tanrıya en yakın olanıdır, ve onları "Hayyot" lar, ve sonrasında "Ophanim" ler takip eder. "Chariot (Araba)" sürekli olarak hareket halindedir ve bu hareketin sağlanması hiyerarşik yapıyla beraber yürür. "Ophanim" lerin hareketi "Hayyot"lar tarafında ve "Hayyot"ların hareketi "Seraphim"ler tarafından gerçekleşir. Ve en tepede tüm meleklerin hareketi de taht üzerindeki "İnsana benzer varlık" tarafından yönetilir.



Kaynak: Wikipedia.

Evet şimdi gelelim kişisel yorumlara. Herşeyden 4 tane olması zaten aklınızda az çok 4 büyük meleği canlandırmıştır. Hatta yazıyı ilk olarak okurken yaptığım yorum "Hayyot" lardan yüzü insana benzeyen olanın Cebrail olduğuydu fakat sonrasında bahsedilen "Seraphim" ler yada "Seraph" lar hiyerarşik yapıda daha yüksekte ve biraz daha araştırmayla farkediyorum ki, Seraphlar en büyük 4 melek. Tahminim, bu 4 lü yapıyı, alt hiyerarşilerinde bozmuyorlar ve aynı sayıda süreci devam ettiriyorlar.

Ezekiel'in Vizyonu Çalışmasında ( Resminde ) de gördüğünüz üzere, "Vahy" tanrı tarafından "insana" ulaştırılıyor. Yani ne kadar fazla ezoterik bilgi içine dalsanız, farklı inançların matematiği neredeyse hiç değişmiyor. Pagan, Müslüman, Yahudi, Budist, Hristiyan, farklar yok denecek kadar az. Her biri, birbirinin kopyası hikayeler gibi. Ne okursanız onu anlarsınız havası hepsi için geçerli.

Arabayı Kullanan "İnsana benzer varlık" bizim Ruhsal bedenimiz. "Seyahat" etmemiz için ne kadar yardım alıyoruz görüyorsunuz. 4 + 4 + 4 = 12 tane melek bize "Araba" oluyorlar ve gezintiye çıkmamızı sağlıyorlar. Sağolsunlar süper varlıklar :)

Şu ana kadar okuduğum Merkabah mistisizmi bilgilerini şu an ilk defa okuduğumu da ekleyeyim. Daha önceki çalışmalarımda, Merkabah sembolizmi ve hayattaki yansıması konusunda bilgiler sahibiydim. Şu an biraz daha ezoterik bilgiyle doldum denebilir.
Yazımın diğer bölümünde, Merkabah meditasyonundan, Sembolizminden ve Hayatımızdaki "Fraktal" Geometriden bahsedeceğim.
Şimdi biraz oyun oynama zamanı :)
Görüşmek Üzere,
Xunflau.

22 Şubat 2012 Çarşamba

A Lucid Experience

Breathe in, breathe out, 1, deep breath, out, 2, he was bored that night, counting, like counting the number of sheeps jumped through the fence in the cartoons.

Slowly, he was going deeper and deeper. Trying to reach his goal. Tired, he wanted to have a good night sleep. 150, 151, still going, "When should i stop?".

Time passed and he decided to let go. It was about an hour after, he woke up. Took him some time to start writing. He reached his pen just to see he had 6 fingers.

"I made it!" he shouted. At a flash, he found himself in his university. Conscious but not in control, he kept watching his show. His best friend was looking at the lecturer, saying "I'd definetely hit that brother, such a sexy beast she is". "I don't want to hear this" he thought, and as he blinked, he felt the control, everything is possible he chanted, everything is possible....

It was a big hotel reservation, bright lights with a pinch of the city landscape from its enormous windows, "Perfect place for my birthday". 

Time seems to be non-existent. Shortly after going to the empty ballroom, celebrations started with joy. "Incredible" he said to himself, "Full of people here". 

He always dreamt about flying. Jumping to the upper floors, he reached the roof. Control element was seemed to be fading, but with his lastly will, he shot himself to the outer atmosphere.

"Wow, I can see the earth." But he lost control, and started falling down. "God, it's so scary". He felt like it wasn't ever going to end till he hit himself in his bed.

"Shit, that was an interesting dream". With the elevated heartbeat, he woke up just to realise he wasn't in his room but in an Egytian Pyramid. "What is going on here?". Hearing his parents' voices he tried to shout as hard as he can. Not even a single noise. It was his darkest hour and the only light in the place was the torches on the wall.

This frightening image was growing bigger and bigger every split second in his mind, till his body started to tremble.

His pupils moved and he cried out loud "I BLINKED". It was a familiar experience for him, waking up in a dream, fully paralized. So he started calming down. But it wasn't really helping him to wake up. He was in a transition from the dream to the world as we know it. Trying to move, he woke up.

"It was such a long time passed" he thought, checking his clock, only to realise that 2 hours have passed since he slept. Unbelievable, he felt his body rejuvenated at least like a 24-hour deep sleep. Being amazed, he started typing down this amazing experience to share with others...

21 Şubat 2012 Salı

Looking at "Success" from a Different Perspective

Success, what a powerful word that is. People eagers, wants, and tries to reach it. In today's world, success is generally measured by statistics. Boy, don't we like numbers. We are driven to get more and more. More points from the exams, more money, more people to like us, more...

Why did we become such egoistic creatures? What went wrong in evolution that we still want more almost about anything. Even as a child we wanted all the toys in the world. We "grew up" and now, its all about seeing more numbers everywhere. "You know i'm earning 7 figures-a-year." type of people, so proud of their, so called, achievements in life. Hell, i'd do the same.

Thinking deeply, i wonder, why do we made success so important in our lives. Individually, people may become so successful that they became blind in the end. Everything transforms to "their" world and they forget what is real and what is created by their own "ego".

How do we measure success is my question to you all. People may take Nobel Prizes for their own work, but we forgot about the real mess every culture created. Humanity polluted this world, with their twisted minds, so a child dies in Africa every three seconds, while some "successful" person is earning 6-7 figures a year by his/her amazing contribution to "humanity".

Looking at the broader picture, we failed in a lot of aspects, not as individuals, but as a whole. Hope remains for the humanity.

Peace.

20 Şubat 2012 Pazartesi

Ülkemiz ve Müzik

Müzik, yaratıcılığımızın özü, içimizi ortaya koyduğumuz, düşüncelerimizi seslerle süslediğimiz matematik. Klasik Müzikten günümüz müziğine gelinen noktada, bu matematiğin nasil bir değişim içinde olduğunu anlamak bir çoğumuz için zor olmasa gerek.

Değiştiremediğimiz tek şey değişimin ta kendisidir. Ne hikmetse değişimi sevmiyorum. Alıştığımız kalıplar bizi sürekli orada tutmak istiyorlar. On yıl önce suratına bakılmayan dj ler, şu anin Türkiye'sinde ilahlaştırılıyorlar. Ama hala belirli bir kesim var ki, yerinde saymaya devam ediyor.

Nasıl bir camia yaratıldıysa, sanmışız ki ülkemizde yaratılan müzik, dünya yaratımlarının çok üstünde. Bu algının sonucu olarak ta anlaşılır bir şekilde bir beyin göçü yaşıyoruz. İnsanlar bu 1+1=2 olan kalıplardan bir türlü çıkmak istemezken, ülkemizin bir Armin Van Buuren çıkarmasını beklemek, yarın İzmir Metrosunun bitmesini beklemek kadar uzak bir düşünce olarak kalıyor.

Darwin'in evrim teorisi her ne kadar teori olsada, değişimin varlığı, dünya üzerinde yaşadığımız kadar büyük bir gerçek. Yıllardır Serdar Ortaç'ı, Hande Yener'i, girdiğimiz bir sürü ortamda dinliyoruz. Burda yanlış anlaşılmak istemiyorum, bu insanlar ülkemizde en çok tanınan isimler, ve bu yüzdendir ki bu örnekleri veriyorum.

Yıllardır aynı tınıları, aynı tip müziği dinliyoruz ve bu durumdan çok memnunuz. Haftasonu kendimizi bir mekanda buluyor, ve bazen bağıra bağıra şarkılarını söylerken bazende delicesine dans ederken dinliyoruz bu isimleri. Bir gün oturup, objektif bir şekilde görmek istemiyoruz değişen bir şey olmadığını. Her yıl inanması güç bir şekilde, özellikle de Serdar Ortaç'ın tamamen aynı tınılarla yaptığı müzik, yaz kış her yerde çalıyor.

Suçlu bizleriz. çünkü biz dinliyoruz bu müziği. Biz gidip tonlarca para harcıyoruz mekanlarda, ve o dj kabinine gidip, "Kardeş, bi Hande Yener çal da kendimize gelelim" diyoruz. İnanın o insanlar da yaptıkları setlerden memnun değiller. On bir yıl önce başladığım dj liğe başladığımda, insanlara dinletmek istediğim müzikleri, bazen zorla da olsa çalabiliyordum bende. "Bu neyin nesi, bize Ajda Pekkan, Kenan Doğulu çal lütfen" diyen insanlara, arada sırada da olsa dünyadan örnekler vermeye çalışıyordum.

Müzik endüstrisine dinleyicilerden şikayetler gitmediği sürece, ülkemizde yapılan müzik, her zaman yerinde sayacak. Bana şimdi gelip de hiç bahane uydurmayın. Skrillex, geçtiğimiz yılının büyük bir kısmını Los Angeles'ta bir garajda kanunsal olmayan yollarla evsiz bir şekilde yaşarken, geçen haftalarda, orada yaptığı bir remix ile kendisine bir Grammy aldı. Biz kendi evimizin rahatında, ona buna laf atıp kendimizi övmekten başka bir şey yapmıyoruz ülkemizde.

Çoğumuzun evinde bilgisayarı ve interneti olan bir ülkede yaşıyoruz. Facebook'ta harcadığımız zamanı biraz olsun araştırma yapmakla geçirirsek, eminim ülkemizde büyük değişimlere yol açabiliriz. Yaratıma ve yaratıcıya saygıyı eksik etmeyelim.

Sevgiyle kalın.

Recent Events

I woke up dozens of times last night. Wondering if i slept for long time. But it was dark all the time. Said to myself "What is going on?". This kept on going at least ten times and at last i saw the light. Afraid, i opened my laptop to check the time, don't ask me why i can't really wake up just by checking the time on my phone. In a flash i thought it should've been at least 12pm, seconds later things got really interesting.

It was 7.30 in the morning but i felt like as if i slept for 24 hours. I'm kind of a person who loves to sleep and dream a lot so it was a really interesting moment of realisation since i havent actually slept that long.  

After that i opened youtube to  check whats going in the world. Found A video about the recent expected changes from the new moon period. It was suggesting that the force which controls the media is going to be diminished soon so the real truth about whats happening in the world is gonna be on the surface for all. Wow, i hope so. 
About two bours later my roommate woke up and told me that he had a really weird night. he told me that he woke up every fifteen or twenty minutes. i said "well what a coin idence i also woke up dozens of times".  

Not ten minutes passed i got a message from a friend from facebook telling me that he had the weirdest night ever. Imagine yourself in a position that you have doubts about a particular situation and you wonder if you are paranoid about it. Well folks, my life taught me that there isn't any coincidences in life, just things to be understood. 

We are currently living in our 3rd dimentional space which sometimes fails to deliver some answers to our life. our far fetched ideas are the ones generally change the world. who could've thought that we could write on an electronical device and reach millions of people in matter of seconds ten years ago. who knows maybe we can teleport in five to ten years so time wont be a problem for some